MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
DİSK Emekli Sen Samsun Şubesi, maaş zamlarını protesto etti. 80 yaşındaki Saime İşbaşı, “Diyeceklerim o kadar çok ki, nefesim yetmiyor. Ben 25 sene önceki Türkiye’mi istiyorum. Ben şimdi istemiyorum bu düzeni, bu geçimi hiç dayanamıyorum, sabredemiyorum. Pazara gidiyorum 300 lira ile peynir yok, yumurta yok, süt yok, çökelek yok, yağ yok, kokmuş çökelek 300 lira. Buyurun ne alacaktım, ben önceden 25 sene önce 50 lira ile gidiyordum, hamalla sepetimle dönüyordum. Ne bu rezalet, bu kepazelik” dedi.
DİSK Emekli Sen Samsun Şubesi, dün akşam Süleymaniye Geçidi’nde açıklama yaptı. Açıklamada konuşan 80 yaşındaki vatandaş Saime İşbaşı, şunları söyledi:
“BEN 25 SENE ÖNCEKİ TÜRKİYE’Mİ İSTİYORUM”
“Ben emekli değilim fakat eşimden alıyorum ben, eşimden ölen maaşını alıyorum. Ne olduğunu herkes biliyor. Onun için ben hastayım, kanser oldum, bypass ameliyatı oldum, gözlerimi kaybettim, geldim 80 küsur yaşına. Şu anda aldığım 7 bin lira. Ondan önce 5 bin 500- 6 bin, 2 aydır da 7 bin lira alıyorum. Ben ayda bir kere doktora gidiyorum, gidiş geliş taksi param 170- 180 lira. Doktora gidiyorum oraya kesiliyor, eczaneye gidiyorum oraya kesiliyor. Artık ne kadar ne olduğunu bilmiyorum, geçinemiyorum. Benim çocuklarım, yardımcım olmasa ben perişanım çünkü tedavi olmam lazım. Günde 13 tane ilaç kullanıyorum. Diyeceklerim o kadar çok ki, nefesim yetmiyor. Ben 25 sene önceki Türkiye’mi istiyorum. 25 sene önceki Türkiye’mi istiyorum. Ben şimdi istemiyorum bu düzeni, bu geçimi hiç dayanamıyorum, sabredemiyorum. Pazara gidiyorum 300 lira ile peynir yok, yumurta yok, süt yok, çökelek yok, yağ yok, kokmuş çökelek 300 lira. Buyurun ne alacaktım, ben önceden 25 sene önce 50 lira ile gidiyordum, hamalla sepetimle dönüyordum. Ne bu rezalet, bu kepazelik…
Bu yaşıma geldim böyle bir şey görmedim. O kadar boğazım kuruyor ki konuşurken, onun için beni bağışlayın. Benim çocuklarım olmasa benim gibi binlerce eşinden maaş alanlar var, bin 500 lira, 5 bin 500 lira bir ben değilim. Benim yine evlatlarım perişan etmiyor, muhtaç etmiyor, ama ben çocuklarımın üstünden, sırtından inmek istiyorum, onlara yük olmak istemiyorum. Kendi kendime yaşamak istiyorum. Çocuklarımın da evi aleti, çoluğu çocuğu okuyanı, her şeyi onların da var. Ben onlara yük olmak istemiyorum. İnsan gibi yaşamak istiyorum bundan sonra.”