Gazeteciler haber kaynağı olarak genellikle sağlık, eğitim, güvenlik, iklim değişikliği ve ekonomik kalkınma gibi alanlarda politika oluşturma sürecine rehberlik eden bilimsel veri ve akademik makalelere güvenir. Oysa son yıllarda geri çekilen akademik makalelerin sayısındaki artış hayli dikkat çekici. Geçen yıl Retraction Watch veri tabanına göre son on yılda 10 bin makale kriterlere uymadığı için geri çekildi.
The Journalist Resource, Marie Ordway imzasıyla yayımlanan bir makale, bu kaynaklara neden kuşkuyla yaklaşmamız gerektiğinin kanıtlarıyla dolu. Makaleye göre; akademik dergiler sadece 2022 yılında etik ihlaller veya araştırmada sahtecilik gibi nedenlerle 4600’den fazla bilimsel makaleyi geri çekti.
***
Geçtiğimiz hafta konu Türkiye medyasının da gündemindeydi. Gazeteci Sibel Bahçetepe’nin kaleme aldığı bir habere göre, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden bir grup akademisyen Koronavirüs döneminde bir antibiyotik ve antiviral ilacı hastaların izni olmadan tedavide kullandı. Bu çalışmaya ait makaleyi yayımlayan bilim dergisi bilim dünyasından yapılan itirazlar sonucu makaleyi geri çekti.
Benzer bir durum 2018’de ABD’de de yaşandığında bilim çevreleri ayağa kalktı. Gazeteci Jodi Cohen Retraction Watch veri tabanı aracını kullanarak Amerikalı çocuk psikiyatristi Mani Pavuluri’nin izinsiz olarak bir lityum ilacını 13 yaşından küçük çocuklar üzerinde test ederek araştırma kurallarını ihlal ettiği, çalışmanın riskleri konusunda ebeveynleri uygun şekilde uyarmadığı ve kayıtlara göre suiistimali örtbas etmek için verileri tahrif ettiğini ortaya çıkardı. Bilimsel makale geri çekildi. Federal hükümet araştırma için ödenen 3,1 milyon ABD dolar fonu geri istedi.
***
Elbette bilim makaleleri geri çekme her zaman bilimsel sahtekarlıktan kaynaklanmıyor. İntihal, sahte hakem değerlendirmesi, yanlış veriler, geçersiz varsayımların yanı sıra, teknik hatalar gibi nedenler de geri çekmelerin yüzde 60’nı oluşturuyor.
Vahim olan geri çekilen bu akademik çalışmaların; yeni çıkmış ilaçları, cerrahi prosedürleri ve hastalıkları önleme programlarını içeriyor olmalarında. Bunların tümü halk sağlığını, güvenliğini doğrudan etkileyen bilimsel araştırmalar. Sahte veya hatalı araştırmalar, yanlış tedavi yöntemlerinin yayılmasına neden olabilir. Bu durum, hastaların yanlış tedavilere yönlendirilmesine ve sağlık durumlarının kötüleşmesine yol açabilir.
***
Medyanın bu tür araştırmaları referans almadan önce yanıltıcı görselleri veya istatistiksel anormallikleri tespit etme konusunda Retraction Watch ve PubPeer gibi kaynaklara başvurması sahtecilik ve hataları belirleme konusunda önemli bir destek sağlayacaktır. Çünkü bazı makaleler geri çekildiği halde hala alıntılanıyor ya da başka bilimsel çalışmalara referans gösteriliyor. Bu nedenle bilim insanlarının yanı sıra, medyada haberlerine konu olan bu bilimsel makalelere atıf yapmadan önce geri çekme doğruluğunu teyit etmeli.
Konuyu sadece ‘yayımlanan bilimsel makaleleri çeşitli gerekçelerle geri çekmek’ olarak da değerlendirmemek gerekiyor. Bu yanlışı sürdürmek, buna göz yummak ya da önlem almamak bilgi kirliliğinin yanı sıra doğuracağı sonuçlar bakımından da önem arz ediyor.
Sahte ya da hatalı araştırmaların yayılması, yanlış bilgilerle dolu literatür, hemen her alanda ciddi sorunlara yol açacaktır. Örneğin tıp profesyonellerinin ve kamu sağlığı kuruluşlarının güvenilir bilgiye erişimini engellemekle kalmaz, doğru tedavi, halk sağlığı, yanlış verilere dayalı politikaların oluşması ya da kaynakların yanlış kullanılmasına neden olabilir.
Sahtekarlıkla “kazanmanın” yolları sonsuzdur. Ama “başarının” tek bir yolu vardır: Dürüstlük.
Mesele kazanmak mı istiyorsunuz başarmak mı?