Emine Erdoğan, Nijerya’nın başkenti Abuja’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Üyesi Afrika Ülkelerinin Kanserle Mücadele Farkındalığının Artırılması ve Destek Programı’nın bugünkü oturumunda onur konuğu olarak katılımcılara hitap etti.
Program dolayısıyla dünyanın farklı köşelerinden gelen ülke temsilcileriyle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Emine Erdoğan, “13. İslam Zirvesi marjında Türkiye’de düzenlediğimiz ilk oturumun ve yayınladığımız ‘İstanbul Deklarasyonu’nun üzerinden 8 yıl geçti. 2018 yılında Burkina Faso’da ve şimdi de Nijerya’da gerçekleştirilen seminerler, seneler önce ektiğimiz tohumların filizlendiğini gösteriyor” diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütünün gelecek 15 yıl içinde 30 milyona yakın insanın kansere yakalanacağını, yarısından fazlasının ise hayatını kaybedeceğini öngördüğünü aktaran Emine Erdoğan, “Günümüzde, küresel ölçekte her 6 ölümden birisi kanser yüzünden gerçekleşiyor” dedi.
Çağın aşıladığı tüketim kültürü sebebiyle binlerce yıldır nesilden nesile aktarılan kadim yaşam öğretilerine sırt dönüldüğüne işaret eden Emine Erdoğan, geçmişte Asya’da, Anadolu’da ve Afrika’da, şifayı hayatın merkezine alan bir hayat tarzının hakim olduğunu anımsattı.
Geleneksel öğretilerin, sağlık ile doğal yaşam bağlantısını vurguladığını, İslam dininin helal ve temiz gıdayı emrettiğini aktaran Emine Erdoğan, şöyle konuştu:
Emine Erdoğan, Türkiye’nin kanserle mücadele politikalarına değinerek, “Bu mücadeleye, hiçbir vatandaşımızın çaresiz hissetmemesi için sağlık altyapımızı herkes için erişilebilir olacak şekilde güçlendirerek başladık” dedi.
Kanser başta olmak üzere, birçok kronik hastalığın sebebi olan kimyasal düzeni, doğal olan ile değiştirmeye çalıştıklarını dile getiren Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
Emine Erdoğan, obeziteyi azaltarak, fiziksel aktiviteleri artırarak, gençliği her türlü bağımlılıktan kurtaracak etkinlikleri de önemsediklerini belirtti. 2009 yılında yürürlüğe giren kapalı alanlarda sigara içme yasağına elektronik sigaraları da ekleyen Türkiye’nin bugün dumansız hava sahasına sahip olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, “Tam bağımsızlığa giden yolun, zihni berrak, bedeni sağlıklı, vatansever, merhametli ve iyi eğitimli gençler yetiştirebilmekten geçtiğine inanıyorum. Bu nedenle yurt içinde ve yurt dışında yürüttüğü faaliyetlerle her türlü bağımlılıkla mücadele eden Yeşilay camiamızı, özgürlük savaşçıları olarak görüyor ve tüm kalbimle destekliyorum” şeklinde konuştu.
Kansere bağlı ölümlerin yüzde 70’inin, imkanları kısıtlı olan az gelişmiş ülkelerde yaşandığını anlatan Emine Erdoğan, “Afrika ülkelerinin yine küresel bir sorunun meydana gelmesinde payı olmadığı halde sonuçlarından orantısız biçimde etkilendiğini görüyoruz. Kıta ülkelerinin de kanserle mücadele alanında, teşhis, takip ve tedavide, dünyanın geri kalanının sahip olduğu imkanlara erişebilmesi gerekiyor. Bu konuda, uluslararası örgütler kadar hatta daha fazla, İslam İşbirliği Teşkilatının sorumluluk üstlenmesinin, komşuluğun, kardeşliğin ve ümmet bilincinin bir gereği olduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Tıbb-ı Nebevi’nin hikmet reçetelerini insanlığın hizmetine sunma konusunda tarihi bir misyonları olduğu düşüncesini de paylaşan Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
Emine Erdoğan, bu birikimlerini paylaşmaya, her türlü işbirliğine ve desteğe açık olduklarını vurgulayarak, “Sözlerime son vermeden önce, Filistin halkına soykırım uygulayan ırkçı ve siyonist anlayışın, insanlığın kanseri olduğunu ifade etmek istiyorum. 7 Ekim’den bu yana şiddetini giderek artıran ve masum insanları katleden işgali lanetliyor, dini, milliyeti, rengi ne olursa olsun, her insanın barış içinde yaşayabildiği, müreffeh bir dünya diliyorum.” diye konuştu.