NATO Müttefik Kara Komutanlığının sorumluluğuna yeni görevler eklendi

Türkiye’nin NATO üyesi olduğu 1952’de İzmir’de kurulan Güneydoğu Avrupa Müttefik Kara Kuvvetleri Komutanlığı, yenilenen görev ve yapılandırma süreçlerinin ardından 2012’den itibaren NATO Müttefik Kara Komutanlığı adıyla faaliyetlerine devam ediyor.

Komutanlık, kriz ve çatışma durumlarında NATO’nun kara kuvvetlerinin operasyonel kontrolünü sağlamak üzere önemli görevler üstleniyor.

NATO, son yıllarda değişen güvenlik dinamikleri doğrultusunda LANDCOM’un sorumluluğuna yeni görevler ekledi.

Komutanlık, Birleşik Kuvvetler Kara Unsur Komutanlığı ve Çok Kolordulu Kara Unsur Komutanlığı görevlerini de bünyesine katarak, operasyonel muharip bir karargaha dönüşüyor.

“TÜRKİYE NATO’YA DEĞERLİ KATKILARDA BULUNMAYA DEVAM ETMEKTEDİR”

Komutanlıkta görevli Albay Gökhan Dülgergil, Türkiye’nin uluslararası askeri ittifaka katıldığı günden bu yana ittifaka en yoğun katkı sağlayan müttefiklerden olduğunu söyledi.

NATO misyonları kapsamında geniş bir coğrafyada kritik görevler üstlenen Türkiye’nin askeri katkılarının operasyonel ve stratejik açıdan önemli bir rol oynadığını vurgulayan Dülgergil, “NATO, Türkiye’nin savunma ve güvenlik politikasının temel taşı olmuştur. NATO’nun savunma ve caydırıcılığa atıfta bulunan 5’inci maddesi, diğer müttefikler için olduğu kadar Türkiye için de değerli bir güvenlik garantisi teşkil etmektedir.” dedi.

Albay Dülgergil, Türkiye’nin, NATO liderliğindeki barış, güvenlik ve caydırıcılık faaliyetlerine aktif destek sağladığını ifade ederek, Kosova Gücü, Afganistan’daki Uluslararası Güvenlik Yardım Gücü, Karadeniz’deki deniz güvenliği operasyonları, Irak’taki NATO misyonları ve Ege Denizi’ndeki gözetleme faaliyetleri başta olmak üzere sunduğu katkıların önemini vurguladı.

NATO’nun Havadan Erken İhbar ve Kontrol Sistemi (AWACS) uçaklarına havadan yakıt ikmali sağlayan Türkiye’nin 3. Ana Jet Üssü’nü bu uçakların kullanımına açtığını anlatan Dülgergil, 2021’de Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti’nin komutasını üstlenerek de ittifakın kolektif savunma gücüne önemli katkılarda bulunduğunun altını çizdi.

İngiltere’den Binbaşı Christopher Morris de Türkiye’nin üç kıtanın kesiştiği noktada bulunmasının güçlü askeri altyapısının ve kriz bölgelerine yakınlığının ittifak için stratejik önem taşıdığını kaydetti.

LANDCOM’un İzmir’deki varlığının NATO’nun Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Karadeniz bölgesindeki kara operasyonlarını daha iyi koordine etmesini sağladığını belirten Morris, “Türkiye’nin güçlü lojistik kapasitesi, modern askeri tesisleri ve kapsamlı NATO deneyimi NATO Müttefik Kara Komutanlığının operasyonel etkinliğini artırmaktadır ayrıca Türkiye’nin NATO müttefikleriyle sürekli işbirliği içinde olması, ittifak çapındaki kara operasyonlarının koordinasyonunu güçlendirmektedir.” diye konuştu.

Morris Türkiye’nin NATO’nun en eski, güçlü ve güvenilir üyelerinden biri olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

“Bu süre zarfında çok sayıda ittifak misyonunda aktif rol oynamış ve hem bölgesel hem de küresel güvenliğe önemli katkılarda bulunmuştur. Türkiye’nin NATO’daki varlığı, ittifakın savunma ve caydırıcılık yeteneklerini güçlendirmiştir. NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip ülke olarak Türkiye, ittifaka kritik destek ve kaynak sağlamaktadır.”

“2025, LANDCOM İÇİN ÖNEMLİ BİR YIL”

Yüzbaşı Uğur Akan da NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çekerek, “Türkiye kritik coğrafyasındaki stratejik konumu ile bölgedeki tehdit ve risklere doğrudan karşı koyan ilk müttefik olarak NATO’ya değerli katkılarda bulunmuş ve bulunmaya devam etmektedir. NATO, aynı zamanda Türkiye’nin güvenlik ve savunmasının temel unsurlarından biridir.” ifadelerini kullandı.

Kanadalı Astsubay Sarah Rodrigues ise 2025’in LANDCOM için önemli bir yıl olduğunu, LANDCOM’un Birleşik Kuvvetler Kara Unsur Komutanlığı ve Çok Kolordulu Kara Unsur Komutanlığı rollerini operasyonel hale getireceklerini belirterek, “2025 yılı NATO Müttefik Kara Komutanlığının, NATO komuta yapısı ve müttefik paydaşlarına yeteneklerini gösteren, komuta ve kontrol rollerini geliştireceği ve tesis edileceği bir yıl olacak.” diye konuştu.

Related Posts

Malezya-İran mahkum takası: 88 kişi ülkesine gönderildi

İran resmi haber ajansı IRNA, Adalet Bakanlığından yapılan yazılı açıklamayı yayımladı. Açıklamada, “Malezya’da hapis cezasına çarptırılan 88 İran vatandaşı, iki ülke arasında imzalanan mahkum nakli anlaşması doğrultusunda, cezalarının kalan kısmını …

Hindistan Pakistan savaşını 6 yıl önce satır satır yazmışlar: ‘Nükleer kış Türkiye’yi doğrudan etkiler’

Güney Asya’da gerilim, küresel bir felaketin kıyısına dayandı. Hindistan ile Pakistan arasında haftalardır tırmanan çatışmalar, sınır ötesi füze saldırılarıyla sıcak savaşa dönüştü. Dünya nefesini tutarken, en büyük korku ise nükleer silahların devreye girmesi. İki ülkenin toplamda 300’e yakın nükleer başlığa sahip olduğu bilinirken, olası bir nükleer saldırı sadece bölgeyi değil, iklimi, tarımı ve güvenliğiyle Türkiye dahil tüm dünyayı etkileyebilir.

İstanbul’un göbeğinde silahlı saldırı: Otomobile kurşun yağdırdılar

İstanbul’da park yerinden çıkan otomobile düzenlenen silahlı saldırı sonucu 1 kişi yaralandı.

Putin ile Netanyahu ‘Dünya Savaşı’nı görüştü

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile telefonda görüştü. Putin ve Netanyahu’nun görüşmede, İkinci Dünya Savaşı ile ilgili “tarihi tahrif” girişimlerine karşı koyma konusundaki kararlılıklarını dile getirdikleri belirtildi.

İzmir Havalimanı’nda yolcunun valizinde ele geçirildi

İzmir’de polisin 2 ilçede düzenlediği operasyonlarda, havalimanında kontrol edilen 1 valizde diş macunu tüplerine gizlenmiş, 5 ayrı döneme ait olduğu değerlendirilen toplam 130 sikke, 32 obje ve 2 altın yüzük ele geçirildi. Gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen 5 şüpheliden 1’i tutuklandı.

Nükleer savaştan korkulurken Hindistan Pakistan’ın suyunu kesti

İki nükleer güç Hindistan ve Pakistan arasında gerilim sürüyor. Hindistan, Pakistan’ın can damarı Indus Nehri’ni besleyen Baglihar barajından su akışını durdurarak misillemede bulundu.