Osman Şenher, Pendikspor maçı sonrası Galatasaraylı yıldıza sert çıktı! ‘Takımda oynayacak kalitesi yok’
Okan Buruk yönetimindeki Galatasaray, Süper Lig’in 14’üncü haftasında Pendikspor’a konuk oldu. Sarı-kırmızılılar heyecan dolu maçta son dakikalarda bulduğu gollerle sahadan 2-0 galip ayrıldı. Galatasaray’ın zafer gecesini spor yazarları kaleme aldı.
Sarı-kırmızılıların galibiyetinde bazı futbolcuların performansı eleştiri topladı. Okan Buruk’un az şans verdiği isimleri değerlendirdiği maçın ardından Osman Şenher’in kullandığı ifadeler dikkat çekti.
İşte Pendikspor – Galatasaray maçının ardından yapılan değerlendirmeler…
G.SARAY YORGUN DA OLSA KAZANIYOR / OSMAN ŞENHER
Şampiyonlar Ligi’nde 50 bin taraftar önünde o muhteşem futboldan sonra 3 bin kişilik sahada harika oyunu beklemek hayalcilik olur. Zirve yarışında iddian devam ediyor mu? Tabii ki ediyor. Rakip Pendikspor da olsa kazanıyor musun, kazanıyorsun. Önemli olan da bu.
Okan hoca, Tete, Kazımcan ve Oliveira ile maça başlamayı düşünmüş. Evet, kararı doğru. Ama hiç kusura bakmasın Tete’nin şu andaki performansıyla sarı-kırmızılı takımda oynayacak kalitesi, gücü yok. Arkadaşlarının çarşamba gecesi Manchester United karşısında canları çıkmış. Peki o zaman sen de Pendik gibi zayıf bir rakip önünde maça damganı vur, ağırlığını koy.
Oliveira, kötü futbolcu mu? Tabii ki hayır. Ama bizler daha fazlasını bekliyoruz. O da şans bulduğu maçlarda bekleneni veremiyor. Bir de buna isteksizliğini ekleyin. Torreira’nın hırsının, savaşma azminin yarısı Oliveira da olsa Avrupa’nın en büyük takımlarında oynar. Ama maalesef yok. Hangi maç, nasıl bir performans ortaya koyacak bilemiyoruz. 1,5 senedir Galatasaray’da daha bir standart tutturamadı.
Kazımcan’da Okan hoca ısrar ediyor, onunla konuşuyor, daha iyi olmasını istiyor. Ama bu sadece hocanın istemesiyle olacak bir durum değil, futbolcunun da istek içinde olacak. Kazımcan, Pendikspor karşısında bile tedirgin oynuyor. Kendi bileceği iş, bizden söylemesi. Icardi’ye üzülüyorum. Bu çocuk gol attıkça daha çok form kazanıyor, oynadığı futboldan keyif alıyor. Galatasaraylı futbolcular, Icardi’yi topla buluşturamıyorlar ya da öyle paslar veriyorlar ki gol atması, iyi bir vuruş yapması mümkün değil. Sağdan, soldan bir kere olsun iyi bir orta gelmiyor.
Kerem sola geçti, tamam Icardi artık gol atmaya başlar diye düşündüm. Ama maalesef Kerem de Pendik karşısında sallandı, oyuna motive olamadı. Hocanın Bakambu değişikliği tam zamanında geldi. Bakambu hem golünü attı hem de temposuyla Galatasaray’a pozisyonlar yarattı. Ziyech zaten şu anda Galatasaray’ın en büyük yıldızlarından biri olmaya büyük aday.
Sonuçta Pendikspor çok zayıf bir takım. Bilemiyorum bu kadroyla Süper Lig’de kalmaları çok zor. G.Saray’dan puan alabilir miyiz diye olağanüstü mücadele ettiler. Ama maalesef bunun mümkün olmadığını kendileri de biliyorlardı.
UYKUSUZLUK İÇİN ÖNERİLER / BURCU KAPU
Uyku sorunu yaşayanlar için ideal bir karşılaşma oldu Pendikspor-Galatasaray maçı. Kaydedin uykunuz kaçtığında açın izleyin ilk yarı bitmeden mışıl mışıl uyuyabilirsiniz. Şampiyonlar ligi dönüşü Galatasaray’ın tempo düşüklüğü, konsantrasyon eksikliği diye bir klişeyle bakmak istemiyorum konuya. Maçın özeti, merkezi kompakt bir şekilde kapatan Pendik karşısında, Galatasaray’ın temposuz oyununun ne rakibi açabilmesi, ne de organizasyon yaratabilmesi. İlk yarım saat hiç isabetli şut olmayan karşılaşmada, tamamen bireysel yetenekler ve Okan Hoca’nın sonunda kızması gereken oyunculara gereken mesajı vermek için ikinci yarı yaptığı değişikliklerle skoru aldı sarı kırmızılılar.
Galatasaray’da herkes sadece büyük maçlarda oynamak istiyor. Ama yarışta farkı bu küçük maçlar belirleyecek. Tete, Sergio, Kazımcan belki de böyle maçların oyunu açan, skoru alan oyuncuları olacak ki, takım yarışı kazasız bitirsin. Çünkü belli ki Galatasaray ve Fenerbahçe arasında şampiyonun kim olacağını rotasyon oyuncuları belirleyecek. Ana plan ve kadroda zaten iki takım da sıkıntı yaşamıyor. Ama kulübeden birilerini oyuna sokmak zorunda kaldıklarında ikisinin de oyunu da seviyesi de düşüyor. Angelino’nun opsiyon sorunu yüzünden 11’de başlayan ve de ara transfer dönemine kadar başlamaya da devam edecek olan Kazımcan bireysel antrenör mü tutar, idmanlardan sonra kalıp daha fazla mı çalışır kendisi daha iyi bilir. Ancak şu Aralık ayı boyunca eline geçen fırsatı değerlendiremezse kulübe oyuncusu olarak kalmaya mahkum olur. Kontrolsüz faulleri, neredeyse her seviye rakip karşısında yediği çalımlar, defansı düşünürken cimri davranmasıyla şu an bu seviyeye uygun gözükmüyor. Dün gece eve gidip “Hocam benim yerime oraya Barış Alper’i alıyorsa,” diye düşünüp bir karar vermesi lazım. Yoksa belki de Okan Hoca devre arasına kadar Barış’tan bir Riera yaratmak zorunda kalabilir.
Tete ise Brezilya plajlarında ayağında topla bildiği bütün numaraları yapan oyuncular gibi. Hani “Bakın ben neler yapabiliyorum” dercesine etrafına hiç bakmadan sadece ayağına ve topa bakan top cambazları gibi. Sahada kendisiyle aynı formayı giyen diğer oyunculardan çok, topu ayağına aldığında kendi yapabilecekleriyle ilgileniyor.
Sezon başlayalı dört ay olmuş, bir oyuncu hala verimsiz ise bunun adı artık “Hazır değil” olamaz. Bunun adı “Bu oyuncu bu takıma uygun değil” olur. Geçen sezon transferi yapan ekip nasıl alkışlandıysa, bu sezon geç olmadan hataları kabul edip devre arasında planlama yapmalı.
İki yarış takımının hocası Okan Buruk ve İsmail Kartal bu statta oynadıkları maç öncesi zemini övüp şık ve temiz stadyum için Pendik yönetimini tebrik ettikten sonra bizim artık Pendik stadına dair olumsuz bir cümle kurmamızın hiçbir anlamı yok. Dün akşam kısa bir süre stadın elektrikleri mi kesilmiş, önemli değil. Çevre apartmanlardan maçın kameralarla çekilmesinden tutun da güvenlik zaafiyetine kadar veya atmosferin tesis stadı gibi olmasından tribünün olması gereken yerde reklamların-ilanların olmasına kadar futbol adına seyir zevki vermeyen hiç bir konunun da demek ki hocalar ve oyuncular için bir önemi yok. O yüzden ben kendi adıma bir daha Pendikspor stadının Süper Lige uygunluğunu sorgulamayacağım.
Sustum, tıp.